Sâhi Avukat Ne Yapar?

Sâhi Avukat Ne Yapar?

Avukatlık mesleğinin amacı; her türlü hukuksal sorun ve anlaşmazlıkların adalete uygun olarak çözümlenmesine ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasına yardımcı olmaktır. Avukatın bu amacı aşarak, vekâlet görevini eyleme dönüştürmesi disiplin suçunu oluşturmaktadır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder. Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Türkiye’de hukuki meselelerde görüş bildirmek, mahkeme, hakem veya yargılama yetkisi bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroya kayıtlı avukatların yapabileceği işlerdir. Avukatlar sayılanlar dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler. Avukatlık Kanunu’nda 2001 yılında 4667 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle avukat, “yargının kurucu unsuru” olarak tanımlanmıştır. Bu yasal tanım ile avukatların üç temel erkten biri olan yargı erkini kullanan, bu erki paylaşan görevliler olduğu kabul edilmiştir. Bahsedilen “erki kullanma”, “erki paylaşma” unsuru, avukatlara “avukatlık yetki tekeli” olarak verilen görevin dayanak ve nedenini oluşturmaktadır. Avukatlık kanununda yer alan iş tanımına göre avukatlık mesleğinin kapsamı; sadece yargısal veya kazai işleri kapsamamaktadır.

Avukatlık bilindiği üzere bir kamu hizmeti ve serbest meslek hizmetidir. Bu anlamda mesleğin kendine özgü bir yapısı bulunmaktadır. Avukat, iş sahibi ile yaptığı sözleşme olmasa dahi toplumun önem verdiği değerlere ters düşmeyecek şekilde davranan bir meslek erbabıdır. Avukatlık mesleği güven temelli bir meslektir ve bu güven temeline aykırı olmayacak şekilde davranmak avukatın başlıca ve önde gelen görevlerinden olmalıdır. Avukatın temel prensibi yasaya uygunluk değil hukuka uygunluk çerçevesinde davranmaktır.

Davaların hukuki sebebi mevzuunda ise; maddi olayların açıklanması taraflara ve taraf vekillerine ait iken hukuki tavsif hâkime aittir.

Herhangi bir mahkeme düzeninde belli başlı süjeler vardır. Bunlardan en önemlilerinin başında avukat gelmektedir. Tabi ki avukatın yanında hâkim, savcı, davacı, davalı, tanık gibi süjeler de bulunmaktadır. Avukat ve diğer yargı mensupları arasında var olan ilişki; bir yükümlülük bağlamında olan saygı ve karşılıklılık üzerinedir. Yani herhangi bir yargı elemanı üstüne düşeni yerine getirdikten sonra diğer yargı süjesinden de aynı özeni isteme hakkına sahiptir. Bu durum bir teamül halini almıştır; sözlü veya yazılı bir söyleme gerek kalmaksızın avukatlar üzerine düşeni yapmalıdırlar.

Avukat belirli bir ofiste çalışıyor veyahut kendi ofisi var ise; bazı yükümlülükleri olmaktadır. Örneğin; bir avukat mesleğini icra ettiği bürosunu taşıdığında bağlı bulunduğu baroya bildirmelidir. Bu mesleki özen ve yükümlülüğün getirdiği bir sorumluluktur.

Avukatlar başka bir avukatın yanında bağlı avukat / işçi avukat konumunda da çalışabilmektedir. Özellikle mesleğe yeni başlamış bir avukatın, yeni bir büro açacak olması, bulunduğu yerde tutunmaya çalışması ve mesleki anlamda yeterli bir birikime sahip olarak kendini tam anlamıyla bir avukat olarak görmeye başlaması belirli bir zamanı almaktadır. Her meslekte yaşanan bu devinim süreci avukatlıkta da olmaktadır. Avukatlık mesleğinin içerisinde de işvereninin gözetimi ve denetimi altında iş yerinde iş gören avukatlar; bağlı avukat-işçi avukat olarak adlandırılmaktadır. Bağlı olan avukatlar işveren tarafından sigortalı çalıştırılmaktadırlar. Ancak bağımsız bürosu bulunan avukatlar işçi sayılamaz.

Avukat gördüğü işle alakalı belirli bir ücret alma hakkına sahiptir. Her baro kendi yasal tarifesini belirlediği gibi avukatlar da asgari ücretin altında olmadıktan sonra belirli bir ücret isteyebilmektedirler. Bu işin doğası ve gereğidir. Bir hizmetin sonunda ücrete hükmedilmesi olması gerekendir. Bunun yanında yasal vekâlet ücreti de vardır. Bu da dava sonunda kazanan taraf lehine hükmedilen Türkiye Barolar Birliği tarafından yayımlanan yasal avukatlık tarifesine göre bir ücreti kapsamaktadır.

Avukatlar sadece yargısal alanlarda değil resmi dairelerde de iş görebilme yetkisine sahiptir. Avukatın, işin gereği olarak açtığı davalar veya yürüttüğü işler sebebiyle ücret kazanması esastır. Ayrıca avukat, yürütülmesinde hukuki yarar ve netice alabileceği davaları açmalıdır, avukat iş sahibinin yönlendirmesine göre değil mesleki olarak neticelendirmesi makul davayı açar. Sırf iş sahibinin yönlendirmesiyle avukat bir davayı açar ise; mesleki bir hatadan dolayı sorumluluğu bile doğabilir. Bu anlamda avukatın mesleki özen ve sorumluluğuna göre hareket etmesi gerekmektedir.

Bir avukatın yetkisi olmayan konuda vekâlet alması disiplin sorumluluğunu gerektirir. Sırf para kazanmak için veyahut başka gayelerle avukatlık mesleği icrasını yapmaya çalışan avukatların sorumluluğu söz konusudur. Aynı şekilde avukatlar muvazaalı işlerden de kaçınmalıdır.

Avukatlar baroya bağlı çalışmaktadırlar. Avukatların bağlı bulundukları baroların aidatları olmaktadır. Avukatlar mesleklerini sürdürmek için baro aidatlarını da ödemek zorundadır.

Avukata dair bir ön bilgi vereyim dedim, böyle başlamak istedim, malum mesleki bir giriş olsun da sonra daha can alıcı konuşuruz.

No Comments

Yorum Yap

Please enter a message.
Please enter your name.
Please enter a valid e-mail address.